Büyükçekmece Masaj Salonu

Büyükçekmece Masaj Salonu

Büyükçekmece Masaj Salonu Adaletin sorgulamalarında titremek ancak suçluların düşeceği bir durumdur. Benim hesabıma vicdanı hiç de temiz olmayan kadın Brown, şehri ne kadar iyi bilse de mesleğinin tüm tehlikelerinde kurt kesilmiş olsa da bu soruyla dehşete düşmekten alamamış kendini. Hele, hele sulh Hâkimliğinden, Newgate’ten, Old Bailey’den gelen bir avukat karşısında uygunsuz bir ev işletme ithamlarından, şehirde arabayla dolaştırılıp suç teşrihinden ve o tür tüm işlemlerden söz açıldıkça korkusu daha da katlanmış.

Muhtemelen evine karşı ihbarda bulunan kişinin ben olduğumu sanan hanımın ağzı bir karış açık kalakalmış ve binlerce itiraz, özürler sunmaya baş‐ lamış. Bunun üstüne elbette sandığımı hevesli bir edayla getirmişler. Aslen hanımefendi Brown dehşete düşmüş ve hakkaten korkmuş olmasaydı onlarla tartışabilirdi. Bunun yanı sıra ağızlarını sıkı tutmaları için önerilen pirinç rakısı rüşveti de reddedilince kendini iyice savunmasız hissetmiş olmalıydı.

Büyükçekmece Masaj Salonu

Büyükçekmece Masaj Salonu Tüm bu süre süresince, Charles evi bildiği için avukatı buraya getiren rastlantıî yol arkadaşı benzer biçimde davranmış ve bu konuyla hiçbir şekilde ilgili görünmemişti. O yalnız bu sırada anlattıklarımın tümünün doğrulandığını duymanın ikinci mutluluğunu hazzıyormuş. Patroniçenin korkuları, öy‐ kümü doğru bir şekilde anlatmaya başlaması için yetmişti ve aslına bakarsan içine düştüğü durumdan yola çıkarsak, bu oldukça normal sayılabilirdi. İyi kalpli müşfik hocam Phoebe ise o sarada evde yokmuş çünkü olsaydı inanırım bu sahne gerçekleşirken bayan Brown’un destekleyicisi olurdu. Belki de beni aramak için dışarı çıkmıştı, yoksa Charles’la avukatın bu sahte öyküsü böyle kolayca yutturulamazdı.

Gene de bu görüşme epey zaman almıştı. Charles’ın beni eli bolçe emanet etmiş olduğu anaç bir hanım olan ev sahibesi yukarı çıkıp bana dostlık etmeseydi, yabancı bir evde bırakıldığım için bana bu süre çok daha uzun gelebilirdi. Beraber çay içtik, hoş sohbeti za‐ manın çabuk geçmesini sağladı çünkü mevzumuz Charles’tı. Ama akşam çöküp de döneceğini söylediği saat geçince ürkek kadıların yaşadığı sabırsızlık ve endişelerin içime çöken karanlığını dağıtamadım. Neyse ki sıkıntım uzun sürmedi. Onun kapıda belirmesiyle sabrımın karşılığını kat, kat aldım ve hazırladığım hafif azar da daha dudaklarıma varmadan uçup gitti.